Tarihte İz Bırakan Türk Kadınları
Ülkemizdeki kadınların başarısı sadece günümüzde değil, eski dönemlerden bu yana kendini göstermektedir. Özellikle kurtuluş savaşı sırasında da kadınlar, çeşitli görevlerde erkeklerle aynı seviyede çalışmayı başarmıştır.
Avrupa’da kadınların birer köle muamelesi gördüğü dönemlerde, ülkemizdeki kadınlar seçme ve seçilme hakkı kazanmış ve pek çok alanda kendi başarılarını gösterme fırsatına sahip olmuştur.
Özelikle tarihe adını yazdıran kadınlar sayesinde günümüzdeki pek çok kadın kendi yolunu bulmayı başarmıştır.
Dolayısı ile tarihte iz bırakan Türk kadınları her alanda işlev göstermeyi başarmıştır. Sanattan siyasete kadar tarihimizde pek çok değerli kadınlar bulunmaktadır. İşte tarihte iz bırakan Türk kadınları;
Tarihe Adını Yazdıran Kadınlar
Safiye Ali
Tarihte ilk kadın doktor olması ile bilinir. Balkan savaşları sırasında yaralı askerlere destek olmak amacı ile doktor olmaya karar vermiştir. Bu nedenle tıp eğitimleri için Almanya’ya gitmiş ve döndüğünde doktorluk mesleğini icra etmeye başlamıştır. Doktorluk alanında ise kandın ve çocuk hastalıkları bölümünde kendini yetiştirmiş nadide insanlardan biridir.
Safiye Bengütaş
Safiye Bengütaş, Türk tarihinin ilk heykeltıraşıdır. Kendisi başta Atatürk olmak üzere, ismet İnönü, Ahmet Haşim gibi değerli isimlerin heykellerini yapmıştır. Sanat alanında adeta bir devri açan Safiye Bengütaş, hala günümüzde pek çok kadına ışık olmaktadır. Okulda tek heykeltıraşlık bölümünü okuyan kadın olma özelliğini de taşımaktadır. Ayrıca eğitimini okul birinciliği ile tamamlamıştır.
Sabiha Gökçen
Sabiha Gökçen sadece ülkemiz için değil tüm dünya için en önemli kadın isimlerinden biridir. Çünkü Sabiha gökçen, dünyanın ilk kadın savaş pilotu olma özelliği vardır. Sabiha gökçen, okuma arzusu ile dolu bir genç kız iken Atatürk’e giderek, okuma isteğinden bahsetmiştir. Bunun üzerine Atatürk, Sabiha Gökçen’i evlatlık olarak almış ve yetiştirmeye başlamıştır. Türk tarihinde adı altı harflerle yazılan nadir isimlerden biridir.
Tarihe Unutmadığı Türk Kadınları
Gül Esin
dünyanın pek çok ülkesinde kadınlara siyasi haklar verilmez iken ülkemizde kadınlar için seçme ve seçilme hakları verilmiştir. 1930 yılında kadınlara belediye ve köy muhtarlığı seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Bunun üzerine 1933 yılında muhtarlığa cesurca adaylığını koyan gül esin, Türk tarihindeki ilk kadın muhtar olma özelliğini taşır.
Görüldüğü gibi ülkemizdeki kadınların başarısı ve bu başarılara yardımcı olan yasalar çok uzun yıllar önce getirilmiştir. Bu sayede kadınlara olan negatif ayrımcılık bir nebze olsa da ortadan kalkmıştır.
Gül esin muhtarlık görevine geldiğinde kız kaçırma olaylarının önüne geçmiş, resmi nikah işlemlerinin daha yaygınlaşmasını sağlamış ve kumar gibi zararlı alışkanlıkların ortadan kalkmasını sağlamıştır. Elbette başarısı tüm bunlarla da sınırlı değildir. Üstün çabaları ve başarıları nedeni ile gül esin Atatürk tarafından ödüllendirilmiştir.
Nene Hatun
Tarihe derin izler bırakan kadın isimlerden biri de nene hatundur. Kendisi ‘’ evladım anasız yaşayabilir ama vatansız yaşayamaz’’ sözleri ile tanınan bir isimdir. Üstün gayreti ve çabaları ile kurtuluş savaşında pek çok kişinin direnişe katılmasını sağlamıştır.
Nene hatun döneminde silah ve savaş malzemesi kısıtlı olduğu için savaşa katılan kişiler, ellerinde ne tür araçlar varsa bunların her birini savaş aletine çevirmişlerdir. Kaza, kürek ve sopa gibi kısıtlı imkanlarla savaşarak, düşmana korku salmayı başarmışlardır.
Nene hatun üç yaşındaki oğlunu bıraktıktan sonra cepheye giderek savaşmıştır. Evlatlarını da kendisi gibi vatan aşkı ile yetiştirmiş ve iki oğlunu da savaşta şehir vermiştir.
Tarihte iz bırakan Türk kadınları, gelecek nesiller için de iyi birer ilham kaynağı olmayı başarmışlardır.