Cenaze Namazı

Hasta Ziyareti

Cenaze Namazı, Dünya’ya gözlerini açan her canlı ölmeye namzettir. Aradaki fark, uzun ömürlü olup olmama noktasındadır. Bu değişmez kanun karşısında her toplum, her sistem kendine göre bir vaziyet almış, Ahiret yolcusunu uğurlarken ona karşı bir takım vazifeler yapılması gerektiğini hissetmiş ve bu münasebetle ilkeler koymuş, törenler öngörmüştür.

Nizamların en mükemmeli mübarek İslâm Dini de Ahiret yolcusuyla ilgili esaslar vazetmiş, bu hususta müntesiplerine zorunlu vazifeler yüklemiş, Dünyayı değil Ahireti ebedi yurt kabul etmiş, ona inanmayı imanın esaslarından biri saymış, Kur’an’da: «Her canlı ölümü tadıcıdır» diye genel ilân yapmış; Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem: «Lezzetleri yenen ölümü çokça anın» (Tirmizî.) buyurmuştur. Bir başka hadislerinde şöyle buyurmuştur:

«Ölümü çokça anınız, zira o günahları eritir ve Dünya’dan yüz çevirtir.»

Allah’ın Resulü bir başka hadislerinde de ölümle ilgili olarak şöyle buyurur:

«Ölüm, öğütçü olarak yeter.» (Taberâni ve Beyhaki.)

Efendimiz, bu hadisleriyle ölümü aklımızdan çıkarmamamızı öğütlemiştir. Evet Dünya’ya dalan, onun süsüne kapılan, şehvetlere gömülen kimsenin kalbi ölümü anmaktan, Ahirete yönelmekten gaflete düşer; onu hatırlamaz, kendisine ölüm hatırlatıldığında hoşlanmaz, ölümden tiksinir.

HASTA ZİYARETİ

Kişinin, yakınında bulunan tanıdık ve tanımadık hastaları ziyaret edip hatırlarını sorması sünnettir. Bu sünnetin çeşitli dereceleri vardır. İlk ziyâret kuvvetli sünnet; diğerleri mendûbtur. Ayrıca akraba ve dostlar ile onların hastalarıyla alâkadar olmak, sık sık ziyaretlerine gitmek büyük önem taşır. Çünkü İslâm’da maddi ve manevi haklar, yakınlıkla doğru orantılıdır. Senin en yakının, senin üzerinde en fazla hakkı bulunandır. Bu haklarından biri de hasta
ziyareti ve ölenlerini mezarlarına kadar uğurlamaktır. Çünkü Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurur:

«Müslümanın, Müslüman üzerindeki hakkı beştir:

  1. a) Selâmına aynıyla karşılık vermek,
  2. b) Hasta olduğunda ziyaret etmek,
  3. c) Öldüğünde (kabre kadar) uğurlamak,
  4. d) Davetine gitmek,
  5. e) Aksırıp hamtettiğinde (elhamdü lillâh, dediğinde) «Yerhamükallah (Allah sana rahmet ediyor / rahmet etsin)» demek.» (Buhâri, Müslim.)

Allah’ın Resulü buyuruyor:

«Hastayı ziyaret ediniz, aça yemek veriniz, esiri kurtarınız.» (Buhâri.)

Ali radıyallahü anh rivayet ediyor: Rasûlullah sallallahü aleyhi ve sellem’den duydum, şöyle buyuruyordu:

«Herhangi bir Müslüman, hasta bir Müslümanı sabahleyin erkenden ziyaret ederse yetmiş bin Melek akşama kadar o ziyaretçi için mağfiret diler. Eğer akşam ziyaret ederse, yetmiş bin Melek sabaha kadar onun için istiğfarda bulunurlar. Cennet’te, O’nun için toplanmış olgun meyveler vardır.» (Tirmizî.)

ÖLMEK ÜZERE OLAN HASTAYLA İLGİLİ VAZİFELER

Hastada ölüm belirtileri görüldüğünde  mümkünse sağ yanı üzerine Kıble ’ye çevrilir. Eğer bu mümkün olmazsa; sırtüstü yatırılır, başının altına yastık konur. Bundan sonra hastanın vaziyetine göre sırasıyla şu işlemler yapılır:

  1. a) Telkîn:

Şuuru yerinde ve ölmek üzere olan – ki bu durumdaki bir hastaya «muhtazar» denir-, söylenenleri anlayabilecek durumda bulunan hastaya telkin verilir. Telkin hastanın yanında onun duyabileceği bir sesle:

hastanın yanında okunacak dua

«Eşhedü en lâ ilâhe illellah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Rasûlüh» şehadet, cümlelerini söylemektir.

Müslüman hastaya şehadet cümlelerini getirmesi için ısrar edilmez, çünkü – Allah korusun – can havliyle ters bir harekette bulunabilir.

  1. b) Yâsin-i Şerif okumak:

Ölmek üzere olanın yanında Yasin-i Şerif’in okunması müstehabtır. Çünkü Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem, bir hadislerinde: «Ölülerinize Yasin’i okuyunuz» buyurmuştur.

ÖLÜM GERÇEKLEŞTİĞİNDE YAPILACAK İŞLER

Ölüm gerçekleşince; ölü sırtüstü yatırılır, gözleri yumulur, alt çenesinin altından geniş bir bez geçirilerek çeneleri birleştirilir ve bezin uçlan tepesine bağlanır. Böylece ağzının açık kalmaması sağlanır.

Gözler kapatılırken:

ölünün gözlerini kapatırken okunacak dua

«Bismillâh ve alâ milleti Rasûlillah (Allah’ın adıyla ve Peygamber’in Dîni üzere)» denilir. Ayrıca:

«Allah’ım! Falanı (ölünün adı verilerek) bağışla, derecesini doğru yola iletilmişlerin arasına yükselt Ey Âlemlerin Rabbi! Bizi ve onu yarlığa, kabrini genişlet ve nurlandır» diye dua etmek de müstehabtır.

Bundan sonra; ölünün üstüne örtü çekilir, güzel kokular serpilir, tütsüler yakılır, şişmemesi için kamının üstüne demir parçası veya ayna konulur. Ölünün kollarını göğsü üzerine koymak caiz değildir, çünkü bu gayr-i müslimlerin adetidir.

Hasta can verdikten sonra, yıkanmcaya kadar yanında Kur’ân okumak mekruhtur. Fakat başka bir odada okumak caizdir.

ÖLENİN ARDINDAN AĞLAMAK

Elem duymak, hislenmek, Allah Teâlâ’nm gönüllere koyduğu bir haslettir. İnsan bir yakınını kaybettiğinde duygulanıp gözyaşları dökmesi tabiidir. İslâm bu tür hüzünleri menetmemiştir. Bu çeşit üzüntüler, kederler,

Allah Rasûlü ile O’nun seçkin sahabelerinden de gözlenmiştir. İslâm’ın yasakladığı ağlama; yüksek sesle ağlama,
yaka yırtmak, saç yolmak, dizlere vs. gibi yerlere vurmak süretiyle dövünerek ağlamaktır. Bunlar câhiliyyet âdetleridir.

CENAZENİN NAMAZINI KILMAK

Ölen bir Müslümamn Cenâze Namazını kılmak da kifâye yoluyla farzdır ve bir kişi bu vazifeyi yerine getirince, diğerlerinden mes’ûliyyet düşer. Cenâze Namazında cemâat şart değildir. Bir  kadının kılmasıyla da bu vazife yerine getirilmiş olur.

Cenaze üzerine namaz kılmanın şartları:

Cenâze Namazının sahih olabilmesi için diğer namazlarda aranılan şartların dışında şu altı şartın da bulunması gerekir.

1)      Ölünün Müslüman olması,

2)       Ölünün şehitler hâriç yıkanmış olması. Yıkanmamış bir ölünün Cenaze Namazı, yıkandıktan sonra tekrar kılınır. Yalnız yıkanmadan ve namazı kılınmadan gömülmüş bir cenazenin namazı kabri üzerinde kılınır. Gömüldükten sonra kabri açmak haram olduğundan namazın sahih olabilmesi için ölünün yıkanmış olmasıyla ilgili şart düşer.

3)       Ölünün cemaatin önünde bulunması.

4)       Ölünün tamamının veya yarısından fazlasının veya başıyla birlikte vücudunun yarısının bulunması lâzımdır.

5)       Cenaze Namazını kılmakta olan kişinin özürsüz olarak hayvan sırtında veya hareket hâlindeki bir vâsıtada olmaması ve namazı oturduğu yerde kılmaması gerekir.

6)       Cenazenin yere konmuş olması, hayvan sırtında veya hareket hâlindeki bir vâsıtada olmaması icap eder.

Cenaze Namazının Rükünleri

(Namaz İçindeki Şartları)

Cenaze Namazının rükünleri, tekbirler ile kıyamdır (ayakta duruştur). Cenaze Namazında, Kur’an okumak, rükû ve secde yoktur.

Vacipleri:

Cenaze Namazında iki vacip vardır. Bunlar da dördüncü tekbirden sonra sağ ve sol taraflara selâm vermektir.

Sünnetleri:

Cenaze Namazında dört sünnet vardır:

1)       Cenaze erkek olsun – kadın olsun imamın cenazenin göğsü hizasında durması.

2)               ilk tekbirden sonra el bağlayıp «Sübhâneke»yi okumak.

3)               İkinci tekbirden sonra, «Salli – bârik»leri okumak.

4)       Üçüncü tekbirden sonra namaz kılanın kendisin, Müslümanları ve ölüyü içine alacak şekilde duâ okuması.

Soru: Cenaze namazını kim kıldırır?

Cevap: Bir Cenaze Namazını kıldırmaya en ziyade hak sâhibi Devlet Reisi veya O’nun tayin edeceği kimsedir. Bundan sonra namazın kılındığı mahallenin imamı gelir. İmamdan sonra da yakınlık derecelerine göre cenazenin yakınları gelir. Kadınlar ve çocuklar imam olamaz.

Namazımı falan kıldırsın diye vasiyette bulunmak;

Bir kimse ölmeden önce: «Benim namazımı falan kıldırsın» diye bir vasiyet yapsa; vasiyeti geçersiz sayılır, bu vasiyeti yerine getirme zorunluluğu yoktur.

Cenaze Namazına Nasıl Niyet Edilir?

Yukarıda işaret ettiğimiz gibi Cenaze namazında niyet şarttır. Niyetsiz kılman bir Cenaze Namazı sahih olmaz. Cenazenin niteliğine göre niyet şu dört şıktan biriyle yapılır ve imama uyulmaya niyet edilir.

1)      Cenaze erkek ise cemaat: «Niyet ettim Allah rızası için Cenaze Namazını kılmaya şu ölü erkek için duaya, uydum hazır olan imama».

2)      Cenaze kadın ise cemaat: «Niyet ettim Allah rızası için Cenaze Namazını kılmaya, şu ölü kadın için duaya, uydum hazır olan imama»

3)      Cenaze erkek çocuk ise cemaat: «Niyet ettim Allah rızası için Cenaze Namazını kılmaya, şu ölü erkek çocuk için duaya, uydum hazır olan imama»,

4)      Cenaze kız çocuğu ise cemaat: «Niyet ettim Allah rızası için Cenaze Namazını kılmaya, şu ölü kız çocuğu için duaya, uydum hazır olan imama.» diye niyet eder.

Soru: Cenazenin mahiyetini bilmeyen nasıl niyet eder?

Cevap: Cenazenin erkek mi kadın mı, küçük mü, büyük mü olduğunu bilmeyen kimse: «Niyet ettim Allah rızası için Cenaze Namazını kılmaya, imamın dua ettiği ölü için duaya, uydum hazır olan imama» diye niyet eder.

SAFLARIN TERTİBİ

Cenaze Namazlarında cemaatin üç saf olması eftaldir. Bu, cemaatin az olmasıyla mukayyettir. Eğer kalabalık bir cemaat varsa saflar çoğaltılabilir. Uygulama da böyledir. Diyelim, bir Cenaze Namazında imamdan başka altı kişi bulundu; bu durumda üç kişi imamın arkasında iki kişi bu üçün arkasında, bir kişi de ikinin arkasında saf tutar.

Cenaze Namazı Nasıl Kılınır?

Yukarıda açıkladığımız esaslar dairesinde imam yerine geçip cemaat saf bağladıktan sonra niyet yapılır. Niyetin ardından imam sesli, cemaat sessiz olarak tekbir alırlar ve bu ilk tekbirde ellerini kaldırırlar. İmam ve cemaat bu ilk tekbirden sonra şu teşbihi okurlar:

Subhâneke

«Subhânekallahümme ve bihamdik. Ve tebârekesmük. Ve teâlâ ceddük. Ve celle senâüke ve lâ ilâhe gayrük.»

Manası:

«Allah’ım! Sana hamt ile Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim. İsmin pek yücedir. Zatın pek âlidir, övgün pek azametlidir. Sen’den başka İlâh yoktur.»

Bu teşbihlerin sonunda imam ellerini kaldırmaksızın yüksek sesle tekbir alır, cemaat da gizlice tekbir alır ve «Allahümme salli ve Allahümme bârik» salavatlarını okur. Bu salavatlardan sonra yine imam ellerini kaldırmaksızın yüksek sesle, cemaat da yine ellerini kaldırmaksızın alçak sesle tekbir alarak cenaze dualarını okurlar.

Aslında, bu üçüncü tekbirden sonra okunması şart, muayyen bir dua yoktur. Herhangi bir dua okunabilir. Fakat Rasûlullah sallallahü aleyhi ve sellem’e atfedilen duaların okunmasında büyük yararlar vardır. Aşağıda yazacağımız duaları Efendimiz (s.a.v.)’ın Cenaze Namazlarında okuduğuna dair rivayetler vardır, binâenaleyh, elimizden geldiğince bu duaları ezberleyip ehli bir hoca efendiye dinletmeliyiz.

Cenaze erkek ise, üçüncü tekbirden sonra şu dua okunur:

Allâhümmağfir

«Allâhümmağfir lehû ve’r-hamhu ve âfihi va’fü anhu ve ekrim nüzüleh. Ve vessi’ medhaleh. Veğsilhu bi’l-mâi vesselci ve’I-berad. Ve nakkıhi min’el-hatâya kemâ nekkaytessevbel’ ebyadü mineddenes. Ve ebdilhu dâran hayran min dârihi ve ehlen hayran min ehlihi ve zevcen hayran min zevcihi. Ve edhılhulcennete ve aizhü min azabilkabri ve min azabinnâr.»

Manası:

«Allah’ım! Bunu bağışla, buna rahmet eyle. Bunu bağışla. Ona nimet ikram eyle. Gireceği yerini genişlet. Onu su, kar ve buz ile yıka. Beyaz elbiseyi kirden pakladığın gibi onu da hatalardan temizle. Ona (dünyadaki) evine bedel daha kıymetli bir yuva, ailesine karşılık daha hayırlı bir aile, hanımından daha hayırlı bir hanım ver. Onu Cennet’e koy. Onu kabir azabından, ateş azabından koru.»

Cenaze kadın ise şu dua okunur:

Allâhümmeğfîrkadin

«Allâhümmeğfîr li hayyinâ ve meyyitinnâ ve sağirinâ ve kebirinâ ve zekerinâ ve ünsânâ ve şâhidinâ ve ğâibinâ.
Allahümme men ehyeytehü minnâ fe ehyihi ale’l-İslâm. Ve men teveffeytehü minnâ fe teveffehü ale’I-imân. Allahümme lâ tahrimnâ ecrahâ ve lâ teftinna ba’dehâ.»

Manası:

«Allah’ım! Dirimize, ölümüze, küçüğümüze, büyüğümüze, erkeğimize, dişimize, burada bulunanlarımıza, bulunmayanlarımıza mağfiret eyle. İlahi! Bizi, bu kadının ecrinden mahrum bırakma. Bizi, bunun ardından fitneye düşürme!»

Cenaze çocuk veya bulûğa ermeden delirmiş sürekli bir deli ise şu dua okunur:

Allahümmec'alhu

«Allahümmec’alhu lenâ feratân. Allâhümmec’alhu lenâ zuhran ve ecrâ. Allahümmec’alhu lenâ şâfian ve müşeffeân.»

Manası:

«Allah’ım! Bu çocuğu bizim için önceden gönderilmiş bir karşılayıcı kıl. İlahi! Bu çocuğu bizim için sev âf ve Ahir et azığı kıl! Allah’ım! Bu çocuğu bizim için şefaatçi ve şefaati kabul edilmiş kıl.»

Bu duaları bilmeyenler, Vitir Namazlarında okunan Kunut Dualarını okurlar. Kunut dualarını da bilmeyenler, ezberlerindeki herhangi bir duayı okuyabilirler.

Dualar bittikten sonra imam ve ardından cemaat dördüncü bir tekbiri alırlar ve tekbirin akabinde sağa – sola selâm verirler. Dördüncü tekbir ile namazın rükünleri bittiği için ellerin selâmdan önce yanlara salıverilmesi câiz ise de en uygunu selâmdan sonraya bırakılmalarıdır.

Cenaze namazına sonradan yetişen ne yapar:

Cenaze Namazına durulduktan sonra gelip imamı iki tekbir arasında bulan kimse hemen namaza durmaz, imamın tekbir alması bekler. Yalnız, imam îftitâh Tekbirini aldıktan sonra gelen kimse, imamın ikinci, tekbiri almasını beklemez, hemen imama uyar. İkinci tekbirden sonra imama yetişen kimse, imam selâm verdikten sonra yetişebilirse, cenaze musalladan kaldırılmadan kaçırdığı tekbirleri alır ve okuyamadığı duaları okur. Duaları yetiştiremeyeceğini kestirirse, yalnız tekbirleri alarak namazını bitirir.

Dördüncü tekbirden sonra gelen kimse, artık imama yetişmiş sayılmaz.

İmam dördüncü tekbirden sonra beşinci bir tekbir alacak olsa cemaat almaz. Fakat imamın selâm vermesini beklerler.

İmam unutarak üçüncü tekbirden sonra selâm verse sonra da bu durumunu hatırlasa, selâmdan sonra dördüncü bir tekbir alır ve ardından yine selâm verir.

Birkaç cenazeye bir namaz kılmak:

Birçok cenaze bir arada bulunsa, bunların her bireri üzerine ayrı ayrı namaz kılmak daha faziletli olmakla birlikte hepsine bir tek namaz kılmak da câizdir. Cenazelerin büyük yekûn teşkil ettiği durumlarda, cenaze sahiplerinin rızaları alınarak hepsi üzerine bir tek namaz kılınması sağlanmaya çalışılır. Bu takdirde cenazeler şu şekilde dizilir:

Erkekler imamın önünden itibaren yan yana ileriye doğru dizilir. Erkeklerden sonra sırasıyla; erkek çocuklar, sonra
dişiliği ve erkekliği belli olmayanlar, sonra kadınlar, en sonra da kız çocukları dizilirler.

Câmi içinde cenaze namazı kılmak:

Her ne şekilde olursa olsun câmi içinde Cenaze Namazı kılmak mekruhtur. Cenazenim ve bir kısım cemaatin dışarıda olması bu keraheti ortadan kaldırmaz.

CENAZE NAMAZI KILINMAYANLAR

Şu kimselerin Cenaze Namazları kılınmaz.

1)      Haksız yere ve kasten ana ve babasından birini öldürenin.

2)       Yol kesip soygun yapan eşkıyadan,

3)       Haksız olduğunu bile bile kabilecilik gayretiyle kavgaya karışıp ölenlerin.

Eşkıya ve âsiler savaş sonrası yakalanıp muhakeme edildikten sonra idama mahkûm edilmeleri durumunda, fikirlerine müracaat edilir; Müslüman olduklarını ikrar ederlerse namazları kılınır.

CENÂZENİN GIYABINDA NAMAZ KILMAK

Hanefi Mezhebinde uzak veya yakın başka bir yerde bulunan bir ölünün gıyabında namazını kılmak câiz değildir. Allah Resul’ünün Habeşistan kralının gıyabında kıldığı namaz kendine hastır ve başkaları aynı uygulamayı yapamaz.

Kabir üzerine namaz kılmak:

Namazı kılınmadan defnedilmiş bir cenazenin çürümediği kuvvetle tahmin edilirse – yıkanmadan gömülmüş olsa bile – kabri üzerine namaz kılınır.

Cenazelerin Başında Nutuk Çekmek:

Ölülerin teçhiz ve defin işlerinde acele etmek, biran önce yerlerine ulaştırmak Müslümanların görevleridir. Bir takım bidat işlerle oyalanarak ölenlerin gömülmelerini geciktirmek doğru değildir. Bu bidatlardan biri de namazdan sonra cenazelerin başında atılan nutuklar ve yapılan tezkiyelerdir.

Ömründe bir kerecik olsun karşılaşmadığı mevtayı tezkiye eden ve cemaatten helâllik dileyenleri çok gördük. Bunlar yanlış işlerdir, cahiliye âdetidir.

Ölünün tezkiyesi hususunda onu tanıyanlardan haklarını helâl etmeleri istenebilir. Bunun için de bir sürü nutuk çekmeye gerek yoktur. Müslümanın vazifesi gerçekten iyi bildiği, iyi tanıdığı ölüleri hayırla anması, kötü bildikleri hakkında da konuşmamasıdır.

Orucu Bozan ve Bozmayan Şeyler

RÜYA TABİRLERİ SÖZLÜĞÜ
ABCÇDEFGHIİJKL
MNOÖPRSŞTUÜVYZ
0-9

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Yükleniyor...
Başa dön tuşu