Esmaül Hüsna (Esma’ül Hüsna)
Esmaül Hüsna ile birlikte Esmaül Hüsna Dualarını ve ilgili Kuran ayetlerini bulabileceğiniz yazımız.
“En güzel isimler Allah’ındır. O halde O’na, o güzel isimlerle dua edin.” (A‘râf 7/180) ayeti mucibince ve “Kim bu isimleri ezberlerse/kavrarsa cennete girer.” (Yılmaz 2013: 267) hadisinin müjdesiyle; gönül ehli ve kalem erbabı olan zevat, en güzel sıfatları Allah’ı anmak yolunda sarf etmişlerdir.
“İsimler” manasındaki “esmâ” ile “en güzel” anlamındaki “hüsnâ” kelimelerinin oluşturduğu tamlama; Arapçada “el-esmâü’l-hüsnâ”, Farsçada “esmâ-i hüsnâ” terkibiyle ifade edilmektedir.
Esmaül Hüsna nedir? “Esmâ-i hüsnâ”, Allah’a nispet edilen adları ve O’nun sıfatlarını temsil etmektedir.
“Esmâü’l-hüsnâ” tamlaması, Kur’ân-ı Kerîm’de şu dört ayette geçmektedir:
1. En güzel isimler (el-esmâü’l-hüsnâ) Allah’ındır. O hâlde O’na o güzel isimlerle dua edin. Onun isimleri hakkında eğri yola gidenleri bırakın. Onlar yapmakta olduklarının cezasına çarptırılacaklardır. (A‘râf 7/180)
2. De ki: İster Allah deyin, ister Rahman deyin. Hangisini deseniz olur. Çünkü en güzel isimler O’na hastır. Namazında yüksek sesle okuma; onda sesini fazla da kısma; ikisinin arası bir yol tut. (İsrâ 17/110)
3. Allah, kendisinden başka ilâh olmayandır. En güzel isimler O’na mahsustur. (Tâhâ 20/8)
4. O, yaratan, var eden, şekil veren Allah’tır. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanlar O’nun şanını yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir. (Haşr 59/24)
ALLAH(C.C.) | Kâinatın yaratıcısı ve mutlak hâkimi
Mevla’mızın öz ismidir. Bütün övgü ve
ibadetlere layık, varlığı zorunlu olan ve
kendinden başka hiçbir ilahı bulunmayan tek bir Allah’tır.
|
|
ER-RAHMÂN | Türkçe Anlamı: Herkese merhametli, büyük nimetler veren. |
| Ayeti: “De ki: Allah diye çağırın, “Rahman” diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O’nundur…” (îsra, 110) |
Duası: Ey ilahi rahmet, lütuf ve koruyuculuğu tüm yaratılmışları kapsayan “Rahman” olan Allah’ım! Senin adına sığınırız ki; Yerde ve gökte bulunanlar Senin adına sığınanlara zarar veremezler. |
ER-RAHÎM | Türkçe Anlamı: Ahirette sadece müminlere merhamet eden. |
| Ayeti: “İlahınız bir tek Allah’tır. Ondan başka ilah yoktur. 0, Rahmandır, Rahim’dir.” (Bakara, 163) |
Duası: Ey kullarına karşı pek merhametli ve bağışlayıcı “Rahim” olan Allah’ım! Kehf ehlinin duasını tekrarlayarak Senden istiyoruz. |
EL-MELİK | Türkçe Anlamı: Bütün kainatın sahibi ve mutlak surette hükümdarı. |
| Ayeti: “De ki; İnsanların Rabbine sığınırım. İnsanların malikine, insanların
(gerçek) ilahına.” (Nas, 1-3) |
Duası: Ey bütün varlığın sahibi “Melik” olan Allah’ım! Mülk üzerinde tasarruf
iddiasında bulunan, haddi aşanlardan beri kıl bizleri. |
EL’KUDDUS | Türkçe Anlamı: Hatadan, gafletten ve her türlü eksiklikten çok uzak, pek temiz. |
| Ayeti: “Göklerde ve yerde olanların tümü, Melik, Kuddüs, Aziz, Hakim olan Allah’ı teşbih eder.” (Cuma, 3) |
Duası: Ey bütün kemal sıfatları kendinde bulunan “Kuddüs” olan Allah’ım!
Halimizi, hayrımıza sebep kıl. |
ES-SELÂM | Türkçe Anlamı: Her türlü tehlikelerden kullarını selamete çıkaran, cennetteki kullarına selam eden
|
| Ayeti: ” O Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. Melik’tir; Kuddüs’tür; Selâm’dır;
Mümin’dir; Müheymin’dir; Aziz’dir; Cebbar’dır; Mütekebbir’dir. Allah,
(müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir.” (Haşr, 23) |
Duası: Ey esenlik veren “Selâm” olan Allah’ım! Bizleri selamların en güzeline muhatap kıl ve esenlik yurduna ulaştır. |
EL-MÜ’MÎN | Türkçe Anlamı: Emniyet verici, emin kılan. |
| Ayeti: ” O Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. Melik’tir; Kuddüs’tür; Selâm’dır;
Mümin’dir; Müheymin’dir; Aziz’dir; Cebbar’dır; Mütekebbir’dir. Allah,
(müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir.” (Haşr, 23) |
Duası: Ey vaadine güvenilen “ Mü’min” olan Allah’ım! Bizleri inanıp da
imanlarına herhangi bir haksızlık bulaştırmayan ve güven içinde
bulunan kullarından eyle. |
EL-MÜHEYMİN | Türkçe Anlamı: Gözetici ve koruyucudur. |
| Ayeti: ” O Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. Melik’tir; Kuddüs’tür; Selâm’dır;
Mümin’dir; Müheymin’dir; Aziz’dir; Cebbar’dır; Mütekebbir’dir. Allah,
(müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir.” (Haşr, 23) |
Duası: Ey bütün evreni düzenleyip, gözeten, yöneten “Müheymin” olan Allah’ım! Bizleri takva sözü üzerinde kararlılıkla ayakta tut. |
EL’AZÎZ | Türkçe Anlamı: Üstün, kuvvetli, güçlü, şerefli, mağlup edilmesi mümkün olmayan, galip.
|
| Ayeti: “Allah’ı sakın elçilerine verdiği sözden dönen sanma. Gerçekten Allah azizdir, intikam sahibidir.” (İbrahim, 47) |
Duası: Ey her şeye galip gelen “Aziz” olan Allah’ım! Nefsimizden ve halimizden zilleti bertaraf eyle. |
EL’CEBBÂR | Türkçe Anlamı: Dilediğini zorla yaptırmaya muktedir olan. |
| Ayeti: ” O Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. Melik’tir; Kuddüs’tür; Selâm’dır;
Mümin’dir; Müheymin’dir; Aziz’dir; Cebbar’dır; Mütekebbir’dir. Allah,
(müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir.” (Haşr, 23) |
Duası: Ey düzeni bozulan her şeyi, tanzim eden “Cebbar” olan Allah’ım! Bizi izzetinle himaye eyle ve tüm düşmanlarımızı alçalt. |
EL’MÜTEKEBBİR | Türkçe Anlamı: Her şeyde ve her hadisede büyüklüğünü gösteren. |
| Ayeti: ” O Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. Melik’tir; Kuddüs’tür; Selâm’dır;
Mümin’dir; Müheymin’dir; Aziz’dir; Cebbar’dır; Mütekebbir’dir. Allah,
(müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir.” (Haşr, 23) |
Duası: Ey her şeyde büyüklüğünü gösteren “Mütekebbir” olan Allah’ım! Bizleri nefsimizde mütevazi, muhataplarımızın nazarında izzetli kıl. |
EL-HÂLİK | Türkçe Anlamı: Her şeyi varlığı ve varlığı boyunca görüp geçireceği halleri, hadiseleri, hadiseleri tespit ve tayin eden ve ona göre yaratan, yoktan var edendir.
|
| Ayeti: ” Şu anda bilemeyeceğiniz daha nice şeylerin hepsini 0 yaratır.” (Nahl, 8) |
Duası: Ey bizleri ve çevremizi kuşatan gördüğümüz ve göremeyeceğimiz her
şeyi en güzel biçimde yaratan “Hâlik” olan Allah’ım! Bizleri yaratılış amacımıza uygun olarak yaşayan ve haddi aşmayanlardan kıl. |
EL-BÂRÎ | Türkçe Anlamı: Yaratan, kusursuzca var eden. |
| Ayeti: “O Allah ki, yaratandır, (en güzel biçimde) kusursuzca var edendir, ‘şekil ve suret verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü Onun şanını yüceltmektedirler. O galip olan, her şeyi hikmeti uyarınca yapandır.” (Haşr, 24) |
Duası: Ey her şeyin uzuvlarını ve cihazını birbirine uygun bir biçimde yaratan
“Bâri” olan Allah’ım! Alınlarını elinde tuttuğun ve depreşen her canlının şerrinden sana sığınırız. |
EL-MUSAVVÎR | Türkçe Anlamı: Tasvir eden, her şeye şekil ve suret veren. |
| Ayeti: “O Allah ki, yaratandır, (en güzel biçimde) kusursuzca var edendir, ‘şekil ve suret verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü Onun şanını yüceltmektedirler. O galip olan, her şeyi hikmeti uyarınca yapandır.” (Haşr, 24) |
Duası: Ey yaratacağı her şeye şekil, suret veren ve onları ayrı özelliklerle süsleyen “Musavvir” olan Allah’ım! Bizi boş şeylerle uğraşmaktan sakındır ve bize eşyayı olduğu gibi göster. |
EL-GAFFÂR | Türkçe Anlamı: Mağfireti bağışlaması çok olan. |
| Ayeti: “Allah’tan mağfiret isteyin. Çünkü Allah affedici ve esirgeyicidir.” (Bakara, 199) |
Duası: Ey daima affeden “Gaffar” olan Allah’ım! Ellerimiz boş, yüreğimiz ümit dolu olarak Sana geldik, mahrum eyleme bizi bağışlamandan. |
EL-KAHHÂR | Türkçe Anlamı: Kahreden, her şeye, her istediğini yapacak surette galip ve hakim.
|
| Ayeti: “Yerin başka bir yere, göklerin de(başka göklere)dönüştürüldüğü gün, onlar tek olan, Kahhar olan Allah’ın huzuruna çıka(rıla) caklardır.” (İbrahim, 48) |
Duası: Ey hiç yenilmeyen ve yegâne galip “Kahhar” olan Allah’ım! Haksızlık
etmekten ve haksızlığa uğramaktan sana sığınırız. |
EL-VEHHÂB | Türkçe Anlamı: Bağışı çok olan karşılıksız armağan eden. |
| Ayeti: ” Yoksa, güçlü ve üstün olan, karşılıksız bağışlayan Rabbinin hazineleri
onların yanında mıdır.” (Sad, 9) |
Duası: Ey nimetleri bol ve karşılıksız “Vehhab” olan Allah’ım! Bize katından bir rahmet ver, bize işimizde doğruluk ver, göğsümüzü aç ve işimizi kolaylaştır. |
ER-REZZAK | Türkçe Anlamı: Görünen ve görünmeyen rızıklan veren. |
| Ayeti: “Hiç şüphesiz, rızık veren 0, metin, kuvvet sahibi olan Allah’tır.” (Zariyat, 58) |
Duası: Ey yeryüzünde yaşayan her canlının rızkı kendisine ait “Rezzak” olan Allah’ım! Gelecek endişesi ve fakirlik korkusu ile haddi aşan, şeytanın elinde oyuncak olanlardan eyleme bizi. Görünür ve görünmez nimetlerinle rızıklandır bizi. |
EL-FETTÂH | Türkçe Anlamı: Çok iyi hüküm veren, açan, hükmeden. |
| Ayeti: “Sonunda, üzerlerine azabı şiddetli olan bir kapı açtığımızda, onlar bunun içinde şaşkına dönüp umutlarını kaybettiler.” (Müminim, 77) |
Duası: Ey bütün iyiliklerin kapılarını açan “ Fettah” olan Allah’ım! Sen neyi kolay kıldın ise o kolaydır. Zorumuzu kolay kıl. |
EL-ALÎM | Türkçe Anlamı: Her şeyi hakkı ile bilen. |
| Ayeti: ” Doğu da Allah’ındır, batı da, her nereye dönerseniz Allah’ın kıblesi orasıdır. Şüphesiz ki Allah, kuşatandır, bilendir.” (Bakara, 115) |
Duası: Ey her şeyi hakkıyla bilen “Alim” olan Allah’ım, Sana olan uzaklığımız kendi nefislerimizden kaynaklanır. Bizi bizden kurtar Allah’ım. |
EL-KÂBİD | Türkçe Anlamı: Sıkan, daraltan. |
| Ayeti: “Allah’a karşılığını çok artırma ile kat kat arttıracağı güzel bir borcu verecek olan kimdir? Allah, daraltır ve genişletir ve siz O’na döndürüleceksiniz.” (Bakara, 245) |
Duası: Ey dilediğine darlık veren, sıkan ve daraltan “Kabid” olan Allah’ım, Bütün düşmanlarımızın kalplerini sıkıştır ve daralt. |
EL’BÂSİT | Türkçe Anlamı: Açan, genişleten, bollaştıran. |
| Ayeti: ‘Allah’a karşılığını çok artırma ile kat kat arttıracağı güzel bir borcu verecek olan kimdir? Allah, daraltır ve genişletir ve siz O’na döndürüleceksiniz. ” (Bakara, 245) |
Duası: Ey dilediği iş ve imkanları genişleten “Bâsit” olan Allah’ım Yüce sırlarınla gönlümüzü aç ve sevindir. |
EL-HAFID | Türkçe Anlamı: Yukarıdan aşağıya indiren, dereceleri düşüren. |
| Ayeti: “Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah(cc)’ı zikrederler ve göklerin
ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) “Rabbimiz(cc), Sen(cc)
bunu boşuna yaratmadın. Sen(cc) pek yücesin, bizi ateşin azabından koru.
Rabbimiz(cc), şüphesiz Sen(cc) kimi ateşe sokarsan, artık onu ‘hor ve aşağılık’
kılmışsındır; zulmedenlerin yardımcıları yoktur.” (Al-i İmran Suresi, 191-192) |
Duası: Ey el-Hafid(cc) olan; Bütün derecelerin ve iyiliklerin sahibi olan Rabbimiz; Bizim derecemizi yükselt, bize itaatin hazzını yaşat ve bizi yakın ehlinden kıl. |
ER-RÂFÎ’ | Türkçe Anlamı: Yukarı kaldıran, yükselten. |
| Ayeti: “Kitap’ta İdris’i de zikret. Çünkü o, doğru olan bir peygamberdi. Biz onu yüce mekan(makam)a yükseltmiştik.” (Meryem, 56-57) |
Duası: Ey dilediğini yücelten “Rafı” olan Allah’ım, Geniş merhametinle bizi yüce mertebelere ulaştır. |
EL-MU’İZZ | Türkçe Anlamı: İzzet ve şeref veren, aziz kılan. |
| Ayeti: “(Resulüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten Sen her şeye kâdirsin.” (Âl-i İmran, 26) |
Duası: Ey dilediğine izzet ve şeref bahşeden “Mu’iz” olan Allah’ım, İzzet Allah’ındır, Resulünündür ve müminlerindir buyuruyorsun; Bizleri de izzet sahibi olan müminlerden eyle. |
EL-MÜZÎL | Türkçe Anlamı: Zillete düşüren, hor ve hakir eden. |
| Ayeti: “…gerçekten Allah, inkar edenleri hor ve hakir kılıcıdır.” (Tevbe, 2) |
Duası: Ey dilediğini zillete düşüren “Müzil” olan Allah’ım, Bizleri muhafaza buyur dünya ve ahiret hayatının zilletinden, Zalimleri ve düşmanlarını başkasına ibret olacak şekilde zelil eyle! |
ES-SEMÎ | Türkçe Anlamı: Her şeyi işitendir. |
| Ayeti: ” Dedi ki;’ Benim Rabbim, gökte ve yerde bulunan sözü bilir; 0,işitendir, bilendir.” (Enbiya, 4) |
Duası: Ey her şeyi hakkıyla işiten Semî olan Allah’ım, Bizleri yaşattığın sürece kulaklarımızla, gözlerimizle ve gücümüzle faydalandır özümüzü ve nurunla nurlandır dilimizi. |
EL-BASÎR | Türkçe Anlamı: Her şeyi hakkıyla görendir. |
| Ayeti: ” Onlar üstlerinde dizi dizi kanat açıp kapayarak uçan kuşları görmüyorlar mı? Onlara Rahman (olan Allah)’dan başkası (boşlukta) tutmuyor. Şüphesiz 0 her şeyi hakkıyla görendir.” (Mülk, 19) |
Duası: Ey her şeyi hakkıyla gören “Basîr” olan Allah’ım, Dünyayı bizim için gayelerin en büyüğü kılma. Gözlerimizdeki cehalet perdesini kaldır, yakinimizi artır. |
EL-HAKEM | Türkçe Anlamı: Hükmeden, hakkı yerine getiren. |
| Ayeti: “Allah’tan başka hakem mi arayayım? Oysa 0, size Kitabı açıklanmış olarak indirmiştir… Şu halde sakın kuşkuya kapılanlardan olma.” (Enam, 114) |
Duası: Ey hikmet sahibi ve son hükmü verecek “Hakem” olan Allah’ım, Dünyayı bizim için bilgimizin ulaştığı son merhale kılma. Bizleri katından hikmet verdiğin kullarından eyle. |
EL’ADL | Türkçe Anlamı: Adil olan, Adaleti emreden. |
| Ayeti: “Ey iman edenler, adil şahitler olarak Allah için hakkı ayakta tutun. Bir
topluluğa kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. 0 takvaya
daha yakındır. Allah’tan korkup sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.” (Maide, 8) |
Duası: Ey her işinde “Adl” sahibi olan Allah’ım, İhtilafa düşmekten, nifaktan, kötü ahlaktan, adaletsizliğe uğramaktan ve adaletsiz davranmadan sana sığınırız. Sığınağımız ve sahibimiz ancak Sen’sin, Sen. |
EL-LATİF | Türkçe Anlamı: Lütuf sahibi, lütfedici. |
| Ayeti: “Gözleri Onu idrak edemez: O ise bütün gözleri idrak eder. O latif olandır, haberdar olandır.” (Enam, 103) |
Duası: Ey bütün inceliklere vakıf lütuf ve ihsan sahibi “Latif’ olan Allah’ım, Bizleri gazabınla öldürme ve azabınla da helak etme. Bundan önce lütfunla bize afiyet ver. |
EL-KEBÎR | Türkçe Anlamı: Pek Büyük. |
| Ayeti: ” O gaybı da, müşahede edileni de bilendir. Pek büyüktür, yücedir. (Rad, 9) |
Ey yüceliği karşısında her büyüğün küçüldüğü “Kebir” olan Allah’ım. Bizi yalnız başımıza bırakma ve zatına hasret koyma. |
EL-HALÎM | Türkçe Anlamı: Çok Yumuşak olan. |
| Ayeti: “YEDİ GÖK VE BUNLARIN İÇİNDEKİLER O’NU TESPİH EDER; O’NU ÖVGÜ İLE TESPİH ETMEYEN
HİÇBİR ŞEY YOKTUR, ANCAK SİZ ONLARIN TESPİHLERİNİ KAVRAMIYORSUNUZ. ŞÜPHESİZ 0,
HALİM OLANDIR. BAĞIŞLAYANDIR.”
(İSRA, 44) |
Duası: EY ACELE VE KIZGINLIKLA DAVRANMAYAN “HALÎM” OLAN ALLAH’İM, ÜMİT DOLU KALBİMİZİ BOŞ ÇEVİRME MAKAMINDAN. YEGÂNE DAYANAĞIMIZ VE
SIĞINAĞIMIZ SENSİN. |
EL-AZÎM | Türkçe Anlamı: PEK AZAMETLİ, BÜYÜK OLAN. |
| Ayeti: “GÖKLERDE VE YERDE OLANLAR O’NUNDUR. 0, YÜCEDİR, BÜYÜKTÜR.”
(ŞURA, 4) |
Duası: PEK AZAMETLİ VE YÜCE SIFATLAR SAHİBİ “AZÎM” OLAN ALLAH’IM, RAHMETİNİN BOYUTU EN YÜCE ZİRVEDEDİR. SENDEN ÖYLESİNE BİR RAHMET İSTİYORUZ Kİ; KALBİMİZ BUNUNLA ŞİFA BULSUN. |
EL-GAFÛR | Türkçe Anlamı: BAĞIŞLAMASI VE MERHAMETİ ÇOK OLAN. |
| Ayeti: “O Kİ, HANGİNİZİN DAHA GÜZEL DAVRANACAĞINI SINAMAK İÇİN ÖLÜMÜ VE HAYATI YARATMIŞTIR. 0 MUTLAK GÂLİPTİR, ÇOK BAĞIŞLAYICIDIR.” (MÜLK, 2) |
Duası: EY BAĞIŞLAMASI VE MAĞFİRETİ BOL “GAFÛR” OLAN ALLAH’IM, BİZİ DOĞRU YOLA İLETTİKTEN SONRA KALBİMİZİ HAK YOLDAN ÇEVİRME! KATINDAN BİZE RAHMETİNLE MUAMELE ET. |
EŞ-ŞEKÛR | Türkçe Anlamı: KENDİ RIZASI İÇİN YAPILAN İYİ İŞLERE DAHA GÜZELİYLE KARŞILIK
VEREN.
|
| Ayeti: “EĞER ALLAH’A GÜZEL BİR BORÇ VERECEK OLURSANIZ, ONU SİZİN İÇİN KAT KAT ARTTIRIR VE SİZİ BAĞIŞLAR. ALLAH ŞEKÜR’DÜR, HAÜM’DİR.” (TEGABÜN, 17) |
Duası: EY DOSTLARININ AZICIK İYİLİKLERİNE ÇOK MÜKAFAT VEREN “ŞEKÛR” OLAN ALLAH’IM, BİZLERİ MAHRUM ETME MUHABBETİNDEN AÇ GÖZLERİMİZİ; “YAKÎN EHLİ” OLANLARDAN EYLE BİZLERİ. |
EL-ALİYY | Türkçe Anlamı: ÇOK YÜCE |
| Ayeti: “…DİLEDİĞİ KADARININ DIŞINDA O’NUN İLMİNDEN HİÇBİR ŞEYİ KAVRAYIP KUŞATAMAZLAR. O’NUN KÜRSÜSÜ, BÜTÜN GÖKLER! VE YERİ KAPLAYIP KUŞATMIŞTIR. ONLARIN KORUNMASI O’NA GÜÇ GELMEZ. 0, PEK YÜCEDİR, PEK BÜYÜKTÜR.” (BAKARA, 255) |
Duası: EY İZZET, ŞEREF VE HÜKÜMRANLIK BAKIMINDAN EN YÜCE “ALİYY” OLAN
ALLAH’IM, EY KİTABI İNDİREN, BULUTLARI YÜRÜTEN, ORDULARI BOZGUNA UĞRATAN ALLAH’IM! DÜŞMANLARIMIZI HEZİMETE UĞRAT VE BİZİ ONLARA MUZAFFER KIL. |
EL-KEBİR | Türkçe Anlamı: Mutlak büyük ve yüce olan. |
| Ayeti: “Doğrusu Allah Yücedir, büyüktür.”
(Nisa, 34) |
Duası: Kâinatın büyüklüğü; gerçekte Allah’ın kebir ismini gösteren bir delil; sadece onu yaratanın Kibriya’sını işaret eden bir vakıa olarak anlaşılması gerekir. İnsan için ihate edilmesi hakikaten imkânsız bulunan sonsuz büyüklüğü ise ancak Allah’a mahsustur. |
EL-HAFÎZ | Türkçe Anlamı: Koruyan, gözeten ve muhafaza eden. |
| Ayeti: “Buna rağmen yüz çevirirseniz, artık size kendisiyle gönderdiğim şeyi teklif ettim. Rabbim de sizden başka bir kavmi yerinize geçirir. Siz O’na hiçbir şeyle zarar veremezsiniz. Doğrusu benim Rabbim, her şeyi gözetleyip koruyandır.” (Hud, 57) |
Duası: Ey yarattığı her şeyi afet ve belalardan koruyan “Hafîz” olan Allah’ım! Allah’ım bize günahlarımızla aramızda bir engel oluşturacak korku ver. |
EL-MUKÎT | Türkçe Anlamı: Bilen, tayin eden, bedenlerin ve ruhların gıdasını veren, her şeyi koruyan.
|
| Ayeti: ” Kim iyi bir işe aracılık ederse onun da işten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir payı olur. Allah her şeyin karşılığını gözetip verendir.” (Nisa, 85) |
Duası: Ey yarattığı beden ve ruhların maddi ve manevi gıdasını veren “Mukît” olan Allah’ım! İhtiyaçlarımızı hakkı ile bilen Sen’sin. Bizi bir seraba aldanarak ömür tüketenlerden eyleme. |
EL-HASÎB | Türkçe Anlamı: Hesap gören. |
| Ayeti: “Ki onlar (o peygamberler) Allah’ın risaletini tebliğ edenler, O’ndan içleri titreyerek-korkanlar ve Allah’ın dışında hiç kimseden korkmayanlardır. Hesap görücü olarak Allah yeter.” (Ahzab, 39) |
Duası: Ey her şeyin hesabını bilen “Hasîb” olan Allah’ım! Bizi Sen yönlendir; Çünkü Senin kararların bizim için yeterlidir. |
EL-CELÎL | Türkçe Anlamı: Azamet ve ululuk sahibi olan. |
| Ayeti: ” Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adı yücelerden yücedir.” (Rahman, 78) |
Duası: Ey azamet ve ululuk sahibi “Celîl” olan Allah’ım! Hasımlarını hasımlarımız kıl ve onları hak ettikleri cezaya çarptır. |
EL-KERÎM | Türkçe Anlamı: Keremi bol, cömert. |
| Ayeti: “…kim şükrederse, artık o kendisi için şükretmiştir, kim nankörlükederse, gerçekten benim Rabbim Gani (hiçbir şeye ve kimseye ihtiyacı olmayan) dir. Kerim olandır.” (Nemi, 40) |
Duası: Ey keremi sonsuz “Kerîm” olan Allah’ım! Yaratılışımızı dengeli ve düzgün kıldığın gibi halimizi de güzelleştir. |
ER-RAKÎB | Türkçe Anlamı: Bütün varlık üzerinde gözcü olan,
bütün işler kontrolü altında bulunan.
|
| Ayeti: ” Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde gözeticidir.” (Nisa, 1) |
Duası: Ey her şeyi gözetletip kontrolü altında tutan “Rakîb” olan Allah’ım! işimizin koruyucusu olan dinimizi bizim için sağlıklı kıl. |
EL-MUCÎB | Türkçe Anlamı: Kendine yalvaranların isteklerine ve dualarına cevap veren ve duaları kabul eden.
|
| Ayeti: “Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. (Bakara, 156) |
Duası: Ey kendine yalvaranların dualarına cevap veren “Mucîb” olan Allah’ım, dualarımızı ve ömrümüzü semeredâr kıl. Bizleri dua ile dirilenlerden eyle. |
EL-VÂSİ | Türkçe Anlamı: Rahmetinde geniş olandır. |
| Ayeti: Rahmetinde geniş olandır. “Ey iman edenler, içinizden kim dininden geri döner (irtidat eder)se, Allah (yerine) kendisinin onları sevdiği, onların da kendisini sevdiği müminlere karşı alçakgönüllü kafirlere karşı ise güçlü ve onurlu ‘Allah yolunda cihat eden ve kınayıcının kınamasından korkmayan bir topluluk getirir. Bu, Allah’ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah(rahmetiyle) geniş olandır, bilendir.” (Maide, 54) |
Duası: Ey Lütfü, bol olan ihsan, mağfiret ve merhameti her şeyi kuşatan “Vâsi” olan
Allah’ım! Bize dünyadaki musibetleri önemsizleştirecek kesin bir inanç ver. |
EL-HAKÎM | Türkçe Anlamı: Hikmet sahibi, sağlam, muhkem. |
| Ayeti: “O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, ‘şekil ve suret’ verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O’nu tespih etmektedir. 0, Aziz, Hakim’dir.” (Haşir, 24) |
Duası: Ey bütün işleri hikmetli ve yerli yerinde olan “Hakim” olan Allah’ım! Bizi boş şeylerle uğraşmaktan sakındır ve eşyayı olduğu gibi göster. |
EL-VEDÛD | Türkçe Anlamı: Mümin kullarını seven, onları rahmet ve rızasına erdiren, yahut sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya yegâne layık olan.
|
| Ayeti: ” 0, çok bağışlayandır, çok sevendir.” (Buruc, 14) |
Duası: Ey bütün yaratıkları için iyi ve hayırlı olanı çok seven “Vedûd” olan Allah’ım! Hakkı ile sevenler iman edenlerdir, imanımızı kamil, sevgimizi arî kıl. |
EL-MECÎD | Türkçe Anlamı: Kadri ve şanı büyük, kerem ve müsamahası bol. |
| Ayeti: “Elbette, Rabbimizin şanı yücedir.
0, ne bir eş edinmiştir ne de bir çocuk.” (Cin, 3) |
Duası: Ey kadri ve şanı büyük, kerem ve müsamahası bol “Mâcid” olan Allah’ım! Titremeyen kalpten, kabul edilmeyen duadan, doymak bilmeyen nefisten ve faydasız ilimden sana sığınırız. |
EL-BÂİS | Türkçe Anlamı: “Peygamber” gönderen, uyandıran, dirilten. |
| Ayeti: ” Nasıl oluyor da Allah’ı inkâr ediyorsunuz? Oysa ölü iken sizi 0 diriltti, sonra sizi yine öldürecek, yine diriltecektir ve sonra O’na döndürüleceksiniz.” (Bakara, 28) |
Duası: Ey her şeyi harekete geçiren “Bâis” olan Allah’ım! Yardımımıza gelenleri süratle gönder. |
EŞ-ŞEHÎD | Türkçe Anlamı: Şahit olan, her zaman ve her yerde hazır ve nazır olan. |
| Ayeti: ” De ki;’ Benimle aranızda şahit olarak Allah yeter; kuşkusuz 0, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir.” (İsra, 96) |
Duası: Ey her zaman ve her yerde hazır ve nazır bulunan “Şehîd” olan Allah’ım! Aczi yetimizi makamınıza arz ediyoruz. Şahit ve kefil olarak Sen yetersin. |
EL-HAK | Türkçe Anlamı: Varlığı hiç değişmeden duran. |
| Ayeti: “İşte böyle; şüphesiz Allah, O, Hak olandır ve şüphesiz O’nun dışında taptıkları ise batıldır. Şüphesiz Allah, yücedir, büyüktür.” (Lokman, 30) |
Duası: Ey varlığı şüphesiz ve gerçek, “Hak” olan Allah’ım! Hak Şensin, vaadin de hak, sözün de hak, sana kavuşmak da hak. Perdeleri kaldır ve hakka gark et bizi. |
EL-VEKÎL | Türkçe Anlamı: İşlerini kendisine bırakanların işini düzeltip, onları yapabileceğinden daha iyisini temin eden.
|
| Ayeti: ” ‘Tamam, kabul’ derler. Ama yanından çıktıkları zaman, onlardan bir grup, karanlıklarda senin söylediğinin tersini kurarlar. Allah, karanlıklarda kurduklarını yazıyor. Sen de onlardan yüz çevir ve Allah’a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.” (Nisa, 81) |
Duası: Ey kendisine güvenenleri mağdur etmeyen “Vekil” olan Allah’ım! Bize Sen yetersin, başkasının kalbimize girmesine müsaade etme. |
EL-KAVÎ | Türkçe Anlamı: Pek kuvvetli, kudretli, her şeye gücü yeten. |
| Ayeti: “Şüphesiz, Allah, en büyük kuvvet sahibidir. Sonuçlandırması pek
şiddetlidir.” (Enfal, 52) |
Duası: Ey pek kuvvetli, kudretli ve her şeye gücü yeten “Kavî” olan Allah’ım! Hayat ve ölümün fitnesinden sana sığınırız. |
EL’METÎN | Türkçe Anlamı: Çok sağlam. |
| Ayeti: ” Hiç şüphesiz, rızık veren 0, metin kuvvet sahibi olan Allah’tır.” (Zariyat, 58) |
Duası: Ey her şeye gücü yeten ve kudretli “Metin” olan Allah’ım! Zayıflığımız ve acziyetimizi bizden gider. |
EL-VELÎ | Türkçe Anlamı: İyi kullarına dost olan. |
| Ayeti: “Allah, iman edenlerin velisidir. Onları karanlıklardan nura çıkarır; inkâr
edenlerin velileri ise tağut’tur. Onları nurdan karanlıklara çıkarırlar. İşte
onlar, ateşin halkıdırlar, onda süresiz alacaklardır.” (Bakara, 257) |
Duası: Ey sevdiği kullarının yardımcısı ve dostu “Velî” olan Allah’ım! Eksik ve noksanlıklarımızı rahmetinle yarlığa ve mahzun olmak bilmeyen dostlarının arasına kat bizi. |
EL-HAMÎD | Türkçe Anlamı: Ancak kendisine şükredilen, her bakımdan övgüye layık olan, bütün varlığın dili ile övülen.
|
| Ayeti: ” Ve onlar sözün en güzeline yöneltilmişler, (hamîd) övgüye layık olan
Allah’ın yoluna iletilmişlerdir.” (Hacc, 24) |
Duası: Ey her bakımdan övgüye layık “Hamîd” olan Allah’ım! Sana inandık, sana teslim olduk, sana dayanıp, sana güvendik, Bizi bize terk ettiğimizde Sen bizi terk etme… |
EL-MUHSÎ | Türkçe Anlamı: Sonsuz da olsa her şeyin sayısını bilen. |
| Ayeti: “Ant olsun, onların tümünü kuşatmış ve onları sayı olarak saymış
bulunmaktadır.” (Meryem, 94) |
Duası: Ey ilmiyle her şeyin bilgisine ve sayısına vakıf “Muhsi” olan Allah’ım! Lütfunla kusurlarımızı tadil ile ıslah et. Bizleri hayır ve hak üzere sayılanlardan eyle. |
EL-MUBDÎ | Türkçe Anlamı: Yaratılanları örneksiz olarak yaratan. |
| Ayeti: “O (Allah) ki, yarattığı her şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı çamurdan yaratmıştır.” (Yunus, 4) |
Duası: Ey varlıkların yaratılmasında Kendisinden başkasının müdahalesi bulunmayan “Mubdi” olan Allah’ım. Yaratılışımızı tezyin ettiğin gibi sanatınla, varlığımızı da tenvir et hakikatinle. |
EL’MUÎD | Türkçe Anlamı: Yaratılmışları yarattıktan sonra tekrar yaratan, ölüleri dirilten. |
| Ayeti: “Şu çürümüş zerresi bile kalmamış olan kemikleri kim diriltebilir. Onları
ilkin yaratan tekrar diriltir.” (Yasin, 78-79) |
Duası: Ey yaratılmışları yok ettikten sonra tekrar dirilten “Muîd” olan Allah’ım! Bir gün çürüyüp, zerresi bile kalmayacak olan kemiklerimizi diriltecek olan Rabbimiz; O gün için senin rahmetini talep ediyoruz.
Bizleri o günün azabında nedim olanlardan eyleme. |
EL-MUHYÎ | Türkçe Anlamı: Can bağışlayan, sağlık veren, dirilten, yaşatan. |
| Ayeti: “O, diriltir ve öldürür. Ve O’na döndürüleceksiniz.” (Yunus, 56) |
Duası: Ey can veren, dirilten, can bağışlayan “Muhyî” olan Allah’ım! Rabbim hayat ve ölümün fitnesinden sana sığındık,
bizleri dua ömürlülerden kıl. |
EL-MÜMÎT | Türkçe Anlamı: Mahlûkatın ölümünü yaratan,
ecelleri geldiğinde canlıları öldüren.
|
| Ayeti: ” Halbuki hayatı veren de Allah, ölümü veren de ve Allah her ne yaparsanız görüp duruyor.” (Bakara, 256) |
Ey ölümü elinde bulunduran “Mumît” olan Allah’ım! Ölümümüz bir kuş kanadında gelsin bize ve vuslata vesile olsun. |
EL-HAYY | Türkçe Anlamı: Diri, her şeyi bilen, her şeye gücü yeten. |
| Ayeti: “Sen, asla ölmeyen ve daima diri olan’ (Allah)a tevekkül et ve O’nu hamt ile tespih et. Kullarının günahlarından Onun haberdar olması yeter.” (Furkan, 58) |
Duası: Ey ebedi hayatla daima diri “Hayy” olan Allah’ım! Hidayet ve şifa kaynağı olan Kur’an’la kalplerimizi şenlendir ve dirilt. |
EL-KAYYÛM | Türkçe Anlamı: Yarattıklarının işini çeviren, her işleneni bilen, evveli olmayan, kâinatı yöneten.
|
| Ayeti: ” Hayy ve Kayyûm olan Allah’tan başka ilah yoktur.” (Âl-î İmran, 3) |
Duası: Ey bütün kâinatı tedvir eden yöneten “Kayyûm” olan Allah’ım! Sırrımızı sen yönet ve bizleri marifete eriştir. |
EL-VACÎD | Türkçe Anlamı: İstediğini, istediği vakit bulan, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, müstâğni. |
| Ayeti: “İşte sizler Allah yolunda harcamaya çağırılıyorsunuz. İçinizden kiminiz cimrilik ediyor. Ama kim cimrilik ederse, ancak kendisine cimrilik etmiş olur. Allah zengindir, siz ise fakirsiniz. Eğer Ondan yüz çevirirseniz, yerinize sizden başka bir toplum getirir, artık onlar sizin gibi de olmazlar.” (Muhammed, 38) |
Duası: Hiçbir şeye muhtaç olmayan “Vacîd” olan Allah’ım! Sen zenginsin biz ise fakiriz. Rabbimiz acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, yaşlılığın afetlerinden ve cimrilikten temizle bizi. |
EL-MÂCİD | Türkçe Anlamı: Şanı büyük ve yüksek. |
| Ayeti: ” Arşın sahibidir, Mâcid’dir.” (Buruc, 15) |
Duası: Ey şanı, şerefi çok üstün olan, lütuf ve keremi bol “Mâcid” olan Allah’ım! Tüm kâinat ve içindekiler Mâcid olan rabbimizin, şanının nişanesidir. Rabbim varlığımızı vesile kıl hakikatin tahakkukuna. |
EL-VÂHÎD | Türkçe Anlamı: Tek, zatında, sıfatlarında, isimlerinde, hükümlerinde asla ortağı, benzeri ve dengi bulunmayan.
|
| Ayeti: ” Sizin ilahınız tek bir ilahtır: O’ndan başka ilah yoktur; 0, Rahmandır,
Rahim’dir.” (Bakara, 163) |
Duası: Ey gerçek anlamda kendisinden başka varlık bulunmayan “Vahîd”olan
Allah’ım! Bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet, şüphenin yakıcılığından
kurtar kalbimizi, tahkike ulaştır imanımızı. |
EL-AHAD | Türkçe Anlamı: Hiçbir yönden benzeri olmayan, tek olan, hiçbir şeye muhtaç olmayan. |
| Ayeti: “De ki: 0, Allah’tır, Ehad’dır”
(İhlâs süresi, 1) |
Duası: Ey el-Ehad(cc) olan saltanatında, hükmünde ortağı bulunmayan
sahibimiz. Kalbimizden ve amelimizden bulanıklıkları gider ve bizi
muhlislerden kıl. |
ES-SAMED | Türkçe Anlamı: Hacetlerin bitirilmesi, ıstırapların giderilmesi için tek merci. |
| Ayeti: “De ki; 0 Allah, Samed’dir. 0, doğurmamış ve doğmamıştır. Onun hiçbir dengi yoktur.” (İhlas, 1-5) |
Duası: Ey her şeyin kendisine muhtaç olduğu, fakat hiçbir şeye muhtaç olmayan “Samed” olan Allah’ım! Varlığın kendisine muhtaç olduğu Rabbim Varlık mertebesine senin rahmetinle yükseldik. Bizleri yokluğun girdaplarına düşürme. |
EL-KADÎR | Türkçe Anlamı: İstediğini istediği gibi yapmaya gücü yeten. |
| Ayeti: ” O, her şeye gücü yetendir.” (Fussilet, 39) |
Duası: Ey dilediğini istediği gibi yapmaya “Kadir” olan Allah’ım! Biz rızanı arayan kullarını mağlup, mağdur ve mahcup eyleme zalimlerin elinde. |
EL-MUKTEDİR | Türkçe Anlamı: Her şeye gücü yeten. |
| Ayeti: “Allah her şeyin üzerinde güç yetirendir.”
(Kehf, 45) |
Duası: Ey her şeye gücü yeten, kudretli ve istediği gibi tasarruf eden “Muktedir” olan Allah’ım! Allah’ım aramızı birleştir, kalplerimizi uzlaştır, bizi selamet yollarına ulaştır. |
EL-MUKADDÎM | Türkçe Anlamı: İstediğini öne geçiren. |
| Ayeti: “Eğer Allah, insanları zulümleri nedeniyle sorguya çekecek olsaydı, onun üstünde(yeryüzünde) canlılardan hiçbir şey bırakmazdı; ancak onları adı
konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir. Onların ecelleri gelince ne bir saat ertelenebilirler, ne de öne alınabilirler.” (Nahl, 61) |
Duası: Ey dilediğini öne alan “Mukaddim” olan Allah’ım! Hayrımızı öne al ve bizleri bekleterek terbiye etme. |
EL-MUAHHİR | Türkçe Anlamı: İstediğini geriye koyan. |
| Ayeti: “Eğer Allah, insanları zulümleri nedeniyle sorguya çekecek olsaydı, onun üstünde(yeryüzünde) canlılardan hiçbir şey bırakmazdı; ancak onları adı
konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir. Onların ecelleri gelince ne bir saat ertelenebilirler, ne de öne alınabilirler.” (Nahl, 61) |
Duası: Ey istediğini geriye bırakan “Muahhir” olan Allah’ım! Şerrimize olanı tehir ve hayra tebdil et. Biz bilmeyiz sen bilirsin. |
EL-EVVEL | Türkçe Anlamı: Her şeyden önce olan, Başlangıcı olmayan, İlk. |
| Ayeti: “O; Evveldir, Ahirdir, Zahirdir, Batındır. O, her şeyi bilendir.” (Hadid, 3) |
Duası: Ey başlangıcı olmayan “Evvel” olan Allah’ım! Önceden işlediklerimizden bağışlamana sığınırız.’ |
EL-ÂHÎR | Türkçe Anlamı: Her şeyin yok oluşundan sonra da var olan. |
| Ayeti: ” Yer üzerindeki her şey yok olucudur; Celâl ve ikram sahibi olan Rabbinin (yüzü) kendisi baki kalacaktır.” (Rahman, 26) |
Duası: Ey nihayeti ve sonu olmayan “Ahir” olan Allah’ım! Sonradan işleyeceklerimizden sana sığınırız. |
EL-ZÂHÎR | Türkçe Anlamı: Aşikâr. |
| Ayeti: “O, Evveldir, Ahirdir, Zahirdir, Batındır. O, her şeyi bilendir.” (Hadid, 3) |
Duası: Ey varlığı hiçbir delile muhtaç olmayacak kadar açık “Zâhir” olan Allah’ım! Açıkça işlediğimiz günahlarımızdan sana sığınırız. |
EL-BÂTIN | Türkçe Anlamı: Gizli olandır. |
| Ayeti: “O, Evveldir, Ahirdir, Zahirdir, Batındır. O, her şeyi bilendir.” (Hadid, 3) |
Duası: Ey zatının görülmesi açısından gizli “Batın” olan Allah’ım! Gizlediğimiz günahlarımızı ve Senin bizim hakkımızda bildiklerini bağışla. |
EL-VÂLÎ | Türkçe Anlamı: Muazzam kâinatı ve bütün olayları tek başına idare eden. |
| Ayeti: “…bir toplum kendilerindeki özellikleri değiştirinceye kadar Allah, onlarda bulunanı değiştirmez. Allah, onlarda bulunanı değiştirmez. Allah bir topluma kötülük diledi mi, artık onun için geri çevrilme diye bir şey yoktur. Onların Allah’tan başka yardımcıları da yoktur.”
(Rad, 11) |
Duası: Ey her şeye hâkim ve sahip “Vali” olan Allah’ım! Günahlarımızla bizim aramızı Doğu ile Batının arasını ayırdığınız gibi ayır. |
EL-MÜTE’ÂLİ | Türkçe Anlamı: Aklın alabileceği her şeyden pek yüce. |
| Ayeti: ” Hak olan, biricik hükümdar olan Allah yücedir. O’nun vahyi sana gelip tamamlamadan evvel, Kur’an’ı (okumada) acele etme ve de ki: Rabbim ilmimi artır.” (Taha, 134) |
Duası: Ey noksanlıklardan uzak, çok yüce “Müteâlî” olan Allah’ım! Rabbim iyiliği öğüt veren dostlarınla beraber olan, temiz akıl sahiplerinden kıl bizi. |
EL-BERR | Türkçe Anlamı: Kullarına karşı iyiliği çok olan. |
| Ayeti: “…gerçekten 0, iyiliği bol ve esirgemesi çok olanın ta kendisidir.” (Tur, 28) |
Duası: Ey kullarına iyilik ve ihsanı, nimetleri bol “Berr” olan Allah’ım! Bizi hidayete eren ve erdirenlerden eyle. |
ET-TEVVÂB | Türkçe Anlamı: Tövbeleri kabul edip günahları bağışlayan. |
| Ayeti: “Allah’ın kabulünü üzerine aldığı tövbe, ancak cehalet nedeniyle kötülük
yapanların, sonra hemencecik tövbe edenlerin (kidir). İşte Allah böylelerinin
tövbelerini kabul eder. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.
Tövbe: ne, kötülükleri yapıp-edip de onlardan birine ölüm çatınca: “Ben şimdi
gerçekten tövbe ettim” diyenler ne de kafir olarak ölenler için değil. Böyleleri
için acı bir azap hazırlamışızdır.” (Nisa, 17-18) |
Duası: Ey tövbeye teşvik eden, tövbeleri kabul eden ve günahları bağışlayan “Tevvâb”
olan Allah’ım! Bizden daha iyi bildiğin günahlarımızdan bizleri bağışla. |
EL-MUNTAKİM | Türkçe Anlamı: İntikam alan, suçluları müstahak oldukları cezaya çarptıran. |
| Ayeti: “Büyük bir şekilde yakalayacağımız gün, elbette biz intikam alacağız.” (Duhan, 16) |
Duası: Ey günahkârlara adaletiyle layık oldukları cezayı veren “Müntekim” olan Allah’ım! Rabbim Sana teslim olduk ve Sana iman ettik, hakem olarak Seni kabul ettik. Bize düşmanlık besleyenlere karşı bize zafer ver. |
EL-AFUV | Türkçe Anlamı: Affı çok olan. |
| Ayeti: “Eğer Allah insanları zulümleri nedeniyle sorguya çekecek olsaydı, onun üstünde (yeryüzünde) canlılardan hiçbir şey bırakmazdı; ancak onları adı konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir. Onların ecelleri gelince ne bir saat ertelenebilirler ne de öne alınabilirler.” (Nahl, 61) |
Duası: Ey kendisine tövbe edenlerin günahlarını yok eden “Afuv” olan Allah’ım. Günahın yakıcılığından ve kirinden temizle ve pak kıl sinemizi. |
ER-RAÛF | Türkçe Anlamı: Pek esirgeyen, çok acıyan. |
| Ayeti: “Allah, imanımızı boşa çıkaracak değildir. Şüphesiz Allah, insanlara şefkat edendir, esirgeyendir.” (Bakara, 143) |
Duası: Ey merhamet edici ve çok şefkatli “Raûf” olan Allah’ım! Bizlere hidayet buyurduktan sonra kalplerimizi haktan saptırma. |
L-MÂLİKU’L MÜLK | Türkçe Anlamı: Mülkün ebedi sahibi. |
| Ayeti: “De ki;” Ey mülkün sahibi Allah’ım, dilediğine mülkü verirsin ve dilediğinden mülkü çekip alırsın, dilediğini aziz kılar, dilediğini alçaltırsın; hayır senin alindedir. Gerçekten sen, her şeye güç yetirensin.” (Al-i İmran, 26) |
Duası: Ey mülkün ezeli ve ebedi sahibi “Mâliku’l Mülk” olan Allah’ım! Bizleri sahip olamayacaklarımızla meşgul etme ve zatından başkasına da muhtaç etme. |
ZÜL CELÂL-İ VE’L İKRÂM | Türkçe Anlamı: Hem büyüklük sahibi hem kerem ve ikram sahibi. |
| Ayeti: ” Celâl ve ikram sahibi olan Rabbinin adı ne yücedir.” (Rahman, 78) |
Duası: Ey celâl ve ikram sahibi “Zü’l Celâli ve’l İkrâm” olan Allah’ım! İzzet ve celâliniz hakkı için senin rızanı nefsimizden, yakınlarımızdan ve serin sudan daha sevimli kıl bize. |
EL’MUKSİT | Türkçe Anlamı: Hükmünde ve işlerinde adaletli olan. |
| Ayeti: ” Allah, sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarından çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara âdil davranmanızı
yasaklamaz. Çünkü Allah, adaletli olanları sever.” (Mümtehine, 8) |
Duası: Ey mazlumların hakkını arayan ve zalimlerin gücünü kıran “Muksit”
olan Allah’ım! Bizi bir doğruluk girişine koy ve doğruluk çıkışına çıkar ve bizim için tarafından bir yardımcı kuvvet ver. |
EL-CÂMÎ’ | Türkçe Anlamı: İstediğini, istediği zaman, istediği yerde toplayan. |
| Ayeti: “Herkesin (her toplumun) yüzünü çevirdiği bir yön vardır. Öyleyse hayırlarda yarışınız. Her nerede olursanız Allah sizleri bir araya getirecektir. Şüphesiz Allah her şeye güç yetirendir.” (Bakara, 145) |
Duası: Ey istediğini istediği zaman bir arada toplayan ve bütün güzel sıfatlara “Câmi” olan Allah’ım! Her zaman ve her mekânda var olan nimetlerini bizim için bir araya topla. |
EL-GANÎY | Türkçe Anlamı: Çok zengin, her şeyden müstağni. |
| Ayeti: “Ey insanlar, siz Allah’a muhtaçlarsınız; Allah ise Ganiyy’dir, Hamid’dir.” (Fatır, 15) |
Duası: Ey hiçbir şeye muhtaç olmayan “Ğanî” olan Allah’ım! Bizden dünya korkusunu ve sevgisini alınız. Dünyayı sevginizle aramızda perde kılmayınız. |
EL-MUĞNÎ | Türkçe Anlamı: Dilediğine zenginlik veren, müstağni kılan. |
| Ayeti: “Zengin eden de yoksul kılan da O’dur.”
(Necm, 48) |
Duası: Ey dilediğine zenginlik veren ve müstağni kılan “Muğnî” olan Allah’ım! Nefsimizin yoksulluğunu varlığa çevir ve bizleri Zatınızdan gayrsine muhtaç eyleme. |
EL-MÂNİ’ | Türkçe Anlamı: Helak ve kötülük sebeplerine engel olan. |
| Ayeti: “Eğer sana bir hayır dilerse, Onun keremini geri çevirecek de yoktur. 0, hayrını kullarından dilediğine eriştirir. Ve 0 bağışlayandır, esirgeyendir.” (Yunus, 107) |
Duası: Ey helâk ve kötülük sebeplerine engel “Mâni” olan Allah’ım! Tuzaklara en iyi mukabele eden Sensin. Rabbim Atılmaya çalıştığımız kuyuların başında bir Yusuf kıl bizleri ve üzerimizde oynanmaya çalışılan oyunlara engel ol. |
ED-DÂRR | Türkçe Anlamı: Zarar verici şeyleri yaratan. |
| Ayeti: “Ben, Ondan başka ilahlar edinir miyim ki, Rahman (olan Allah), bana bir zarar dileyecek olsa, ne onların şefaati bana bir şeyle yarar sağlar, ne de onlar beni kurtarabilirler.” (Yasin, 23) |
Duası: Ey elem ve zarar verecek şeyleri yaratan ve hüsrana uğratan “Dârr’ olan Allah’ım! Başta nefsimiz olmak üzere tüm bozguncuları Size havale ediyoruz. Bizleri zayi etmeyiniz ve yalnız bırakmayınız. |
EN-NÂFÎ | Türkçe Anlamı: Hayırlı ve faydalı şeyleri yaratan. |
| Ayeti: “…de ki: Allah size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde etmenizi isterse O’na karşı kimin gücü yetebilir. Kaldı ki, Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Fetih, 48) |
Duası: Ey hayır ve menfaat verecek şeyleri yaratan “Nâfi” olan Allah’ım! Hangi mekân ve zamanda olursa olsun kime bir hayrı vermiş isen, biz de onu istiyor ve arzu ediyoruz. Efendimizin tüm dualarına bizde “Âmin” diyoruz. |
EN-NÛR | Türkçe Anlamı: Alemleri nurlandıran, istediği simalara, zihinlere, gönüllere nur yağdıran
|
| Ayeti: “Allah göklerin ve yerin Nurudur.” (Nur, 35) |
Duası: Ey âlemleri nurlandıran, dilediğine nur veren “Nûr” olan Allah’ım! Nur üstüne nur olan Allah’ım bizi nuruna eriştir. |
EL-HÂDI | Türkçe Anlamı: Hidayet lütfeden, doğru yola ulaştıran. |
| Ayeti: “Şüphesiz Allah, iman edenleri dosdoğru yola yöneltir.” (Hac, 54) |
Duası: Ey hidayete kavuşturan, kulunu hayırla muvaffak kılan “Hâdî” olan Allah’ım! Gönüllerimizde nurlu hidayet meşalesini yak. |
EL-BEDÎ’ | Türkçe Anlamı: Örneksiz olarak yaratan. |
| Ayeti: ” Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca “Ol” der, o da hemen oluverir.” (Bakara, 117) |
Duası: Ey örneksiz, misaliz, hayret verici alemleri yaratan “Bedî” olan Allah’ım! Hayretimizi artır ve bizi ibret sahiplerinden kıl. |
EL-BÂKİ | Türkçe Anlamı: Devam eden, fani olmayan. |
| Ayeti: “Yer üzerindeki her şey yok olucudur; Celâl ve ikram sahibi olan Rabbinin (yüzü) kendisi baki kalacaktır.” (Rahman, 26) |
Duası: Ey varlığının sonu bulunmayan, ebedi “Baki” olan Allah’ım! Bizi kuşatan her şey fâni “Bâki” olan yalnız Sen’sin ve gerçek dostluk ancak seninle kurulan dostluktur. Bizi zatına ve hakikatine dost kıl. |
EL-VÂRİS | Türkçe Anlamı: Servetlerin geçici sahipleri elleri boş olarak yokluğu döndükten sonra varlığı devam eden, her şeyin hakiki sahibi.
|
| Ayeti: ” Biz yaşama biçimleri ile ‘refah içinde şımarıp azmış ‘nice şehri yıkıma uğrattık. İşte meskenleri; çok az (bir zaman) dışında (onlarda) kendilerinden sonra oturulabilmiş değildir. (Onlara) Varis olanlar biziz.” (Kasas, 58) |
Duası: Ey varlığının sonu olmayan, bütün servetlerin hakiki sahibi “Vâris” olan Allah’ım! Bizim ilmimizi artır ve ilmine mirasçı kıl. |
ER-REŞÎD | Türkçe Anlamı: Bütün âlemleri hikmetle yöneten,
insanlara doğru yolu gösteren.
|
| Ayeti: “O (yiğit) gençler mağaraya sığınmışlar ve: Rabbimiz! Bize tarafından rahmet ver ve bize, (şu) durumumuzdan bir kurtuluş yolu hazırla! Demişlerdi.” (Kehf, 10) |
Duası: Ey insanlara doğru yolu gösteren “Reşîd” olan Allah’ım! Bizi hakikatin bilgisine ve muhabbete vasıl eyle. |
ES-SABÛR | Türkçe Anlamı: Sabrı çok olan, intikam alma hususunda acele davranmayan. |
| Ayeti: “Yemin ederim zamana: insanlar hüsranda. Ancak şunlar müstesna:
İman edip makbul ve güzel işler yapanlar, bir de birbirlerine hakkı ve
sabrı tavsiye edenler.” (Asır) |
Duası: Ey sabrı çok olan, isyankârlardan acele intikam almayan “Sâbur” olan Allah’ım! Üzerimize sabır yağdır ve bizi Müslümanlardan olarak öldür. |
Elif Lam Mim Yazımıza Göz Atın.